Der A3 ist das Volumenmodell von Audi, mehr als 20 Prozent aller Verkäufe der Ingolstädter entfallen auf ihn. Da stellt sich bei jedem Generationswechsel regelmäßig die Frage, ob eine Revolution oder eben nur eine Evolution ansteht. Audi hat sich bei der dritten Generation seines Bestsellers in der Kompaktklasse für eine eigene Lösung entschieden. Moderate Detailarbeit am Blechkleid, aber enorme Aufstockung der inneren Werte. Und zudem noch einen drauf gesetzt. Mit der ab Herbst startenden Limousine ist Audi nun auch erstmals im global größten Marktsegment vertreten. Die Ingolstädter Verkaufsstrategen gehen dabei davon aus, dass die Limousine künftig einen fünfzigprozentigen Verkaufsanteil haben wird, der Volumenanteil also noch steigern wird.
Zweifellos ist die dunkle Jahreszeit mit nassen und rutschigen Straßen auch für Radfahrer eine besondere Herausforderung. Das veranlasst sie aber keineswegs zu entsprechender Zurückhaltung, wie sich täglich beobachten lässt. Sie nehmen die Vorfahrt, fahren bei Rot und haben kein Licht. Vor allem in den Städten begeben sie sich in Lebensgefahr. Doch das scheint die meisten von ihnen nicht zu interessieren. Dabei ist eine gut funktionierende Beleuchtung für wenig Geld schnell besorgt.
Vor 29 Jahren feierte der Audi Sport quattro sein Debut als Homologationsmodell eines neuen Rallyautos, mit dem die Ingolstädter in den nächsten Jahren inclusive der Weiterentwicklung S1 den Rallyesport dominierten. Fast drei Jahrzehnte Unterschied bedeuten in der Auto-Entwicklung eigentlich unterschiedliche Welten, können nicht miteinander verglichen werden. Umso gespannter war unser Team, als es bei der „Audi Land of quattro Alpentour“ mit dem neuen RS 6 Avant den Oldie traf, der ebenfalls die 4.440 Kilometer lange Strecke über 44 Pässe und durch sechs Länder erfolgreich absolvierte.
Basé sur un bénéfice réciproque pour l’entreprise comme pour le salarié, le réseau Blue Office est la réponse immédiate aux exigences de réactivité, adaptabilité, productivité et bien-être dans un monde du travail en pleine mutation. Conçus et gérés par Nexity, les Blue Office sont des espaces de bureaux nouvelle génération hyperconnectés pour faciliter et encadrer le travail des salariés et des entrepreneurs. Les cinq premiers Blue Office ouvrent cet automne en Île-de-France.
Pour visualiser le communiqué multimédia, rendez-vous sur: http://www.multivu.com/players/English/72762569-Nexity
John Deere launches the Easy Change™ 30-Second Oil Change System for quick and easy oil changes on select lawn tractors. With the new system, owners can change oil by simply twisting on a new cartridge that contains both the oil and the filter – no engine oil drainage needed. This revolutionary technology makes changing the engine oil easy, quick, and clean. Changing the filter removes the captured contaminants and replaces about 0.8 qt (0.76 L) of the engine oil.
This integrated system is exclusive to John Deere and reduces the skill and effort traditionally required for oil changes – no fuss, no mess. There is no draining required, and it takes one quarter turn to remove the old cartridge and another quarter turn to install a new cartridge. This makes is easy for nearly anyone to change the oil in their lawn tractor, empowering more owners to take tractor maintenance into their own hands.
To view the multimedia release go to:
https://www.multivu.com/players/English/8261651-john-deere-easy-change-30-second-oil-change-system/
Truth or Deception? urges believers to examine the Scriptures for themselves in order to be equipped to discern between the truth and the lies. The church that believes and lives in Christ can only experience victory in today’s hostile environment if it is founded upon the truth of God’s Word. Find out more at http://www.enlighteningsalt.com and http://www.CertaPublishing.com/TruthOrDeception Non-Fiction, Christian
Newron Pharmaceuticals S.p.A. (“Newron”), a research and development company focused on novel CNS and pain therapies, and its partner Zambon S.p.A., an international pharmaceutical company strongly committed to the CNS therapeutic area, announced today that the EU Committee for Medicinal Pro-ducts for Human Use (CHMP) recommended that the European Commission approve the use of Xadago™ (safinamide) as add-on to L-dopa alone or in combination with dopamine agonists, entacapone, amantadine, and/or anticholinergics, for the treatment of patients with mid-late stage Parkinson’s disease experiencing motor fluctuations despite being stabilized on ‘Standard of Care’.
To view the Multimedia News Release, go to http://www.multivu.com/players/English/7406951-chmp-xadago-parkinsons/
Renault ZOE is the first car to be designed as an all-electric model. A city car ideal for everyday use, it boasts the latest technology. Renault ZOE ships with six world firsts, designed to make it an easy-to-drive connected car with significant range. Revealed at the Geneva Motor Show in 2012, Renault ZOE will be available in three versions (Life, Zen and Intens) at end-2012.
Driving Renault ZOE is a new and enjoyable automotive experience. The wound rotor synchronous electric motor develops 65 kW with maximum torque of 220 Nm delivered instantly. ZOE combines strong acceleration and pick-up from the lowest engine speeds with a range of 210 km over an NEDC cycle.
// Renault ZOE est la première voiture conçue pour être 100 % électrique et idéale pour les usages quotidiens. Cette citadine intègre la technologie la plus avancée à travers six premières mondiales au service de la simplicité d'utilisation, de l'autonomie et de la connectivité. Révélée au salon de Genève 2012, Renault ZOE sera commercialisée dans trois versions différentes (Life, Zen et Intens) fin 2012.
Conduire Renault ZOE est une nouvelle expérience automobile, source de plaisirs. Le moteur électrique synchrone à rotor bobiné d'une puissance de 65 kW délivre instantanément un couple maximum de 220 Nm. Les accélérations et les reprises sont franches dès les bas régimes. Elle affiche par ailleurs, une autonomie de 210 km en cycle NEDC.
2009'da TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi'ndeki Darwin skandalından (http://www.hurriyet.com.tr/gundem/111...) sonra başlayan evrim tartışmaları ekranlara da yansımıştı. Celal Şengör ise jeoloji profesörü olmasına rağmen ilahiyat öğrencilerinin bilim ve evrim karşıtı (daha doğrusu ezberleyip geldikleri) sorularına ustalıkla cevap vermişti.
Programın başlarında Şengör'ün insanın evrimini anlatma çabalarına rağmen, soru-cevap bölümüne gelindiğinde eğitim sisteminin kurbanı bir neslin Dunning-Kruger sendromundan nasıl nasiplendiğine tanık olduk. Bu kısımdaki genç de konuyla ilgili en ufak bir bilgisi olmamasına rağmen bir bilim insanına kafa tutmak için ezber bellediği soruları kendinden çok emin bir şekilde soruyor ve sorularına tek tek cevap geldikçe daha da hırslanıyor. Konuyu öğrenmek ve anlamak için sormadığı çok açık değil mi? O salonda kulaklarını gerçeklere kapatmış kitlenin toplumun çoğunluğunu oluşturması da bir o kadar acı değil mi? Anlamaya ihtiyaç duymuyoruz, çünkü bize ezberletilenlerin güvenilir alanında olmak rahatlık veriyor. Gerçekleri anlamak içinse ayrı bir efor sarfetmek ve o konforlu alanı aşmak gerekmekte.
Pek çok hayvan (buna biz insanlar da dahiliz) problem çözme yetisine sahipler. Beyinlerini kullanmayı ve düşünmeyi gerektiren pek çok bilmecenin altından rahatlıkla kalkıyorlar. Ancak bugün hala ilkel inançlardan doğan bir söylem almış başını gidiyor: "Hayvanlar düşünemez, Allah aklı sadece insana bahşetmiştir."
Kendimizi üstün görme anlayışına sahip olduğumuz ne yazık ki bir gerçek. Bu durum akrabalarımızın ve diğer canlıların başarılarını hep gözardı etmemize ya da önyargıyla yaklaşmamıza sebep oluyor. Sadece primatlar değil pek çok türden canlı bugün düşünmelerini gerektiren zeka problemlerinin üstesinden ustalıkla geliyorlar.
Graham Bell telefonu icat etti, Lidya' lılar para diye bir nesne soktular hayatımıza, Kabil ise kardeşi Habil' i öldürerek ilk cinayeti işlemiş oldu. Şu zamana kadar bir çok yer keşfedildi, bir çok icat ve buluş hayatımıza girdi ve bir çok olgu tarih boyunca bilincimize yerleştirildi. Peki hiç düşündünüz mü ? Yalan Nasıl Keşfedildi diye ? Ricky Gervais'in dinlere karşı büyük bir ironi içeren filmi. YALANIN İCADI!
Mustafa Öztürk anlatıyor.
(Talak 4)
Diyanet İşleri :
Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla, henüz âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. Hamile olanların bekleme süresi ise, doğum yapmalarıyla sona erer. Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona işinde bir kolaylık verir.
Peygamberin Hz. Aişe ile evliliği :
Buhari hadis no : 1553
Ben altı yaşında bir kız iken Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem beni akd ve nikâh eylemişti. (Üç sene sonra) biz Medîne`ye hicret ettik. Hâris İbn-i Hazrec oğullarının menziline indik. Müteâkıben ben, sıtmaya tutuldum. Bu cihetle saçım döküldü. (Hastalıktan kurtulduktan sonra) saçım gürleşti, uzayıp omuzlarıma döküldü. Bir kere ben, arkadaşlarımla berâber salıncakta oynarken annem Ümmü Rumân bana doğru geldi ve beni çağırdı. Ben de annemin yanına geldim. Beni ne edeceğini bilmiyordum. Annem elimi tuttu. Tâ evin kapısı önün (e geldiğimizde ora) da beni durdurdu. Ben de yorgunluktan kaba kaba soluyordum. Nihâyet soluğum biraz yatıştı. Sonra annem biraz su aldı. Onunla yüzümü, başımı sıvazladı. Sonra beni eve koydu. Evde Ensâr`dan birtakım kadınlar hazır bulunyordu. Bunlar bana: - Hayır ve bereket üzere geldin, hayırlı kısmet getirdin! di(ye alkışla) dılar. Annem beni bu kadınlara teslîm etti. Bunlar da benim kılığımı, kıyâfetimi düzlediler ve Resûlullah`a teslîm ettiler. Beni hiçbir şey sıkmadı. Ancak Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`i habersiz görünce sıkıldım. (Resûlullah bir sedir üzerine oturmuştu. Yanında Ensâr erkeklerinden, kadınlarından oturanlar vardı. Beni Resûlullah yanına oturttu). Ensâr kadınları beni Resûlullah`a takdîm ettiklerinde ben dokuz yaşında bir kızdım.
Kategori
Kişiler ve Bloglar
Lisans
Standart YouTube Lisansı
55 Yorum
Varsayılan profil fotoğrafı
Herkese açık bir yorum ekle…
Richard Dawkins
Richard Dawkins tarafından sabitlendi
Richard Dawkins
9 ay önce (düzenlendi)
Kur'an Talak 4
Diyanet İşleri :
Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla, henüz âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. Hamile olanların bekleme süresi ise, doğum yapmalarıyla sona erer. Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona işinde bir kolaylık verir.
Peygamberin Hz. Aişe ile evliliği :
Buhari hadis no : 1553
Ben altı yaşında bir kız iken Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem beni akd ve nikâh eylemişti. (Üç sene sonra) biz Medîne`ye hicret ettik. Hâris İbn-i Hazrec oğullarının menziline indik. Müteâkıben ben, sıtmaya tutuldum. Bu cihetle saçım döküldü. (Hastalıktan kurtulduktan sonra) saçım gürleşti, uzayıp omuzlarıma döküldü. Bir kere ben, arkadaşlarımla berâber salıncakta oynarken annem Ümmü Rumân bana doğru geldi ve beni çağırdı. Ben de annemin yanına geldim. Beni ne edeceğini bilmiyordum. Annem elimi tuttu. Tâ evin kapısı önün (e geldiğimizde ora) da beni durdurdu. Ben de yorgunluktan kaba kaba soluyordum. Nihâyet soluğum biraz yatıştı. Sonra annem biraz su aldı. Onunla yüzümü, başımı sıvazladı. Sonra beni eve koydu. Evde Ensâr`dan birtakım kadınlar hazır bulunyordu. Bunlar bana: - Hayır ve bereket üzere geldin, hayırlı kısmet getirdin! di(ye alkışla) dılar. Annem beni bu kadınlara teslîm etti. Bunlar da benim kılığımı, kıyâfetimi düzlediler ve Resûlullah`a teslîm ettiler. Beni hiçbir şey sıkmadı. Ancak Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`i habersiz görünce sıkıldım. (Resûlullah bir sedir üzerine oturmuştu. Yanında Ensâr erkeklerinden, kadınlarından oturanlar vardı. Beni Resûlullah yanına oturttu). Ensâr kadınları beni Resûlullah`a takdîm ettiklerinde ben dokuz yaşında bir kızdım.?