Bu videodaki maymunlar yabancı dil biliyor. Hem de bir tane bile değil. Birçok yabancı dil biliyor. Birbiriyle bu yabancı diller sayesinde anlaşıyor. Ne yazık ki bazen biz insanlar gibi kendi çıkarları için yalan da söylüyorlar. Müthiş ilginç bir video.
Dilimizde ne yazık ki maymun kelimesi, bir kurt, kaplan ya da aslan kadar itibarlı değil. Yahudiler için "aşağılık maymunlar olun" diyen bir kitabın müritlerinin maymun kelimesini aşağılama sayması şaşırtıcı değil.
Biz dinsizleri (yani onların deyişiyle pis kafirleri) tanımlamak için de "işte maymun olduğunuzu kabul ediyorsunuz "diye aklınca bizi aşağıladığını sanan müslümanlardan da alet yapabilen (en azından kuyruksuz olanlar, yani ape'ler), zeka sahibi, sosyal canlıları hangi seviyede gördüklerini anlayabiliyoruz.
Maymun var maymun var. Kuyruklusu var, ortak atadan 5 milyon yıl önce ayrıldığımız kuyruksuzu, yani kuzenlerimiz olan insansı maymunlar var.
Yere göğe koyamadığın aslanın, kurdun önüne ayna koysan mal mal bakar, ama sen en yakın akraban olmasını kendine yediremediğin kuyruksuz maymunun önüne ayna tutarsan özfarkındalığıyla "benden güzeli var mı?" diye içinden geçirmediğini kim söyleyebilir?
Hayvanlar aleminde kendini en üstte tutan aciz insanoğlu, kendini yüceltme için verdiğin hayvan sıfatlarını seçerken bir kere daha düşün!
Diyanet'e bağlı fetva hattı olarak bilinen “fetva.diyanet.gov.tr” adresinden yayın yapan internet sitesinde "Bir babanın öz kızına şehvet duymasının hangi koşullarda haram hangi koşullarda haram olmadığına dair ilginç açıklamalar yapıldı. gün boyu gelen tepkilerin ardından, tartışma konusu olan yazı diyanetin resmi sitesinden kaldırıldı ve bunun haberini yapanlara dava açılacağı duyuruldu.
Pek çok hayvan (buna biz insanlar da dahiliz) problem çözme yetisine sahipler. Beyinlerini kullanmayı ve düşünmeyi gerektiren pek çok bilmecenin altından rahatlıkla kalkıyorlar. Ancak bugün hala ilkel inançlardan doğan bir söylem almış başını gidiyor: "Hayvanlar düşünemez, Allah aklı sadece insana bahşetmiştir."
Kendimizi üstün görme anlayışına sahip olduğumuz ne yazık ki bir gerçek. Bu durum akrabalarımızın ve diğer canlıların başarılarını hep gözardı etmemize ya da önyargıyla yaklaşmamıza sebep oluyor. Sadece primatlar değil pek çok türden canlı bugün düşünmelerini gerektiren zeka problemlerinin üstesinden ustalıkla geliyorlar.
"İslam herhangi bir tanrı tarafından değil, Muhammed tarafından Muhammed için yaratıldı, insanların yararı için değil. Bu benim vardığım sonuç. Kuran bunu açıkça gösteriyor.
Sözde ayetler iddia edildiği üzre cennetteki Kuran kopyasından okunarak, Allah'ın ağzından çıkar çıkmaz yazılmamıştır. Allah Kuran'da genel olarak 3.şahıs olarak yer almaktadır, sanki birisi onu tanımlıyor veya ona güzellik atfediyormuşçasına. Bu kişi elbette Muhammed'den başkası değildir. Kuran onun vaazları ve emirlerinin akılda kalanlarının kullanılarak takipçileri tarafından oluşturulan bir koleksiyondur.
Kuran'ın cennette önceden var olduğu, Muhammed'in başına gelen herşeyin Allah tarafından önceden belirlenip Muhammed'i 23 yıl süresince ara sıra aldığı ayetler boyunca sahne kuklası gibi Allah tarafından oynatıldığı fikri inanılası gibi değildir.
Bunun yanı sıra ayetlerde Muhammed'in kişisel ilişkileri ve arzuları üzerinde gereğinden fazla durulmuştur. Muhammed tüm gücü eline almak için kendine bir diktatörlük kurmuş ve koşulsuz itaat beklemiştir. Çağlar boyunca tanrısal rehberlik sunduğunu iddia eden tüm insanlar gibi Muhammed'in de Kuran'da sunduğu üzre kendi sözlerinden başka hiçbir kanıtı yoktu. Dürüst olmak gerekirse bu sözler hiç de ikna edici değil. Benim inancım müslümanların kendilerini bu görmeye ikna edecekleri."
-CreativeFreedoms
Orjinal videonun sahibi:
http://www.youtube.com/user/CreativeFreedoms
Altyazılandıran:
http://www.youtube.com/user/greennautilus
http://www.turandursun.com/forumlar
http://www.turandursun.com
http://www.mucizeyalanlari.com/
http://www.evrimteorisi.org
http://www.turandursun.net
http://www.facebook.com/pages/Turan-Dursun/174422300551?v=wall
Bizler Türkiyeli ateistler olarak dinlerin, insanların geçmiş zamanlardaki doğayı anlama ve anlamlandırma çabası olduğunu ve herhangi bir objektif kanıta dayanmayan bu doğaüstü iddialara şartlanmışlığın aşılması gerektiğini düşünüyoruz.
Dinlere ve diğer doğaüstü kavramlara inanmasak da bizler her bireyin inanç özgürlüğüne saygı duyuyoruz. İnanç özgürlüğüne saygı duymamız onları dinlerinin/inançlarının gereklerinden alıkoyma gibi anti demokratik eylemleri kınadığımız ve bundan kaçındığımız anlamına geliyor. Ancak inanç özgürlüğüne saygı duymak, inançlara koşulsuz saygı göstermek demek değildir. Bu ikisi çoğu kez inançlı insanlar tarafından karıştırılmakta ve "herkesin dinlere saygı duyma şartı" gibi ifade özgürlüğünü engelleyici yöntemlere başvurulmasına sebep olmaktadır.
Dinler birer felsefi düşüncedir ve bizler hiçbir düşünceye koşulsuz saygının dayatılmaması gerektiğine inanıyoruz. Bir başka deyişle dinlerin de diğer düşünceler gibi normale indirgenip tartışılması, sorgulanması gerektiğini düşünüyoruz. Bizler söylemlerimizle insanları değil, düşünceleri hedef alıyoruz çünkü düşüncelerin değil, insanların haklara sahip olduğuna inanıyoruz. Dolayısıyla hiç kimsenin "dini inancıma hakaret edildi, mağdurum" deme hakkının olmadığını düşünüyoruz. Eğer inandığınız şeylerin eleştirilmesinden ve doğru kabul ettiklerinizin sarsılmasından endişe ediyorsanız, ateist içerikli yazı ve medya unsurlarını takip etmeyiniz. Buna herkesin gücü yetmektedir, kimse kimseye zorla bir şey izletmiyor.
Eğer ateizmin ne olduğunu merak ediyor ve ateizmin dayanakları konusunda bilgi sahibi olmak istiyorsanız şu yazı dizisini öneririz: http://www.ozgurdusuncehareketi.org/biz-kimiz/
****
TAKİP EDİN:
FACEBOOK: https://www.facebook.com/greenernautilus
TWITTER: https://twitter.com/GreenerNautilus
BLOG: http://greenernautilus.tumblr.com/
****
Royalty free music by: http://www.neosounds.com/
"Greek gods part 1" image by ~bodiechan
http://bodiechan.deviantart.com/art/Greek-Gods-Part-1-142325383
İlker Çağatay Aşık Anadolu Üniversitesi felsefe mezunu ve bilişsel bilim alanında yüksek lisans yapmaya hazırlanıyor. Yazarlıkla uğraşıyor ve aynı zamanda müzisyen. İki aylık bilim ve felsefe dergisi olan "DüşünBil"de düzenli olarak yazıyor. "Akıl Çağında İnancın Eleştirisi" isimli iki bölümden oluşan kapsamlı makalesi bu derginin anasayfasında yayımlandı. Yine kendi bloğu üzerinden de aktif bir şekilde bilim, felsefe, ahlak ve din üzerine yazılarını paylaşmaya devam ediyor. Diğer yandan da Çağan Çelik'in kurduğu "Greener Nautilus" ekibinin bir parçası. Birkaç senedir otobiyografik bir roman üzerinde çalışıyor. Ve son olarak kendisi Bursa'da yaşamını sürdürmekte.