Richard Dawkins gençlere yönelik olarak Evren, Dünya, canlılar ve diğer birçok konuya ilişkin sorulara bilimle cevap verdiği son kitabı The Magic of Reality'deki "İlk İnsan Kimdi?" adlı bölümde bahsi geçen, gözle görülemeyen evrimi (diğer bir deyişle bakteri ve virüslerdeki kadar hızlı görülmeyen) kavrayabilmemiz için bir düşünce deneyi gerçekleştiriyor. Evrim sürekli devam eden bir süreç. Bu yüzden milyonlarca yıllık bir ağaç üzerinde sadece belli duraklardaki dallara bakarak çeşitli isimler veriyoruz: Homo sapiens (modern insan), Homo erectus, Homo neanderthalensis gibi... Hepsi bu zincirin bir devamı olduğundan ilk insan kimdi sorusu da anlamını yitiriyor. Önce bebek, sonra çocuk, sonra yetişkin, en sonunda da yaşlanmamız gibi bu kesintisiz süreç hep devam ediyor ve bebeklik, çocukluk vs. diye adlandırdığımız, ancak kendimizde göremediğimiz bu aşamaları fotoğraf karelerine aldığımızda bir ayrım yapabiliyoruz ancak.
Kitap bir yayınevi tarafından henüz Türkçe'ye çevrilme aşamasında.
Konuşmanın tamamı: http://www.youtube.com/watch?v=XQyFRYCttyY
Felsefe Günleri'nde konuşan Prof. Dr. Örsan Öymen ünlü, şüpheci Yunan filozof olan Sextus Empirikus'un (Empirizmin kurucusudur) Tanrı'nın varlığının niçin bilinemeyeceğine dair 3 maddelik argümanına değiniyor.
Sextus Empirikus kimdir?
http://tr.wikipedia.org/wiki/Sextus_Emprikus
İngilizce Vikipedi'de daha ayrıntılı bilgi yer alır:
http://en.wikipedia.org/wiki/Sextus_Empiricus
Felsefe Günleri'nin tüm bölümleri için:
http://www.youtube.com/playlist?list=PL42oFb4iYcS7OuhXti79JxHYYxhq7CSKs&feature=view_all
Kuran, ortaya çıktığı çağın kısıtlı ve ilkel bilimsel bilgilerini olduğu gibi yansıtmaktadır. Bugün ancak peri masallarına ve mitolojilere konu olabilek türden bir evren tasvirinin yer aldığı Kuran hiçbir güncel bilimsel bulguyla örtüşmemektedir.
Dünyanın alenen düz olduğu, göklerin görünmez direklerle havada tutulduğu, yıldızların kıyamette dünyaya düşecekleri, doğuya ve batıya yürünerek güneşin ve ayın toprağa battığının görülebileceği gibi ifadeler bize bu kitabın insan ürünü olduğunu işaret etmektedir.
"Yaşamın mümkün olabilmesi için dünyamız "Goldilocks bölgesi" adı verilen mükemmel bir noktada bulunmaktadır. Güneşe çok yakın olsaydık pişerdik, çok uzak olsak donardık. Yaşamımızı mümkün kılmak için dünya bu belirli yörüngesine insan üstü bir güç tarafından yerleştirilmiş olmalı". Yaratılışçılar bunu yıllardır söylüyor. Bakalım artık söyleyebilecekler mi.
Original video owner: darkmatter2525
http://www.turandursun.com/forumlar
http://www.turandursun.com
http://www.mucizeyalanlari.com/
http://www.evrimteorisi.org
http://www.turandursun.net
http://www.facebook.com/pages/Turan-Dursun/174422300551?v=wall
Bilim Karşısındaki Engelleri Aşmak (Break the Science Barrier) - Bölüm 1
Richard Dawkins bilim alanında tanıdık bir isim. Çok satan bir dizi kitabı, Gen Bencildir, Kör Saatçi ve Olasılıksızlık Dağına Tırmanmak (Kuzey Yayınları tarafından Türkçe'ye çevriliyor) ile evrim hakkındaki bakışımızı değiştirdi. Bu yıl (1995) Bilimin Halkça Anlaşılması kürsüsünün ilk Oxford'lı profesörü oldu. Şimdi de bilime bakışımızı değiştirmek istiyor.
Bu çok ağır bir top. Gerçek bir gülleden daha ağır çünkü dayanıklı kurşundan yapıldı. İnsan kafasından on kat daha ağır. Şimdi sizden istediğim bu noktaya doğru gitmeniz, topu burnunuza doğru tutmanız. Topu bırakın ve aynı noktada durun. Newton'ın enerji korunumu kanunu nedeniyle bu topun burnunuzun ucunda aniden durup size zarar vermeyeceğinden emin olabilirsiniz. Şu anda bu deneye katılmak isteyen gönüllü var mı?
O halde kendim yapmak durumundayım.
Asıl sorun bilimin doğal hayatımızın bir parçası olmamasıdır. Hepimiz bu deneyde bir tehlike olmadığını bilmeliyiz. Bilimin bize böyle söylediğini bilmeliyiz. Ancak belli ki hepimiz böyle yapmıyoruz. Benim bu programdaki amacım ise bilimin hayatımızda neden önemli bir yer tutması gerektiğini göstermek.
Bilime sırtımızı döndüğümüz ve bilim karşıtlığını kucakladığımız an, yüzyüze kalacağımız tehlikeleri göstermeyi umuyorum. Ve bilimin ne yapabileceğini anlamadan alacağımız riskleri...
Başlamak için en uygun yer her şeyin başlangıcına gitmek olacak. Evrenin kökeni hakkında bilmediğimiz çok şey var ve araştırmaya devam etmeliyiz. Fakat evrimsel yaşamın büyük resmi hiç şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkmıştır.
Dünya yaklaşık 4.5 milyar yaşında. Ve kısa bir süre sonra, ilk bir milyar yılda ilk canlı hücreler ortaya çıktı ve bunun ardından hepimiz türedik, tüm bitkiler, tüm hayvanlar, tüm insanlar...
Bu kanıtlanmış bir olgudur. Tüm canlılar hepimiz kuzeniz. Bilim insanları bunu, dünyanın düz değil, yuvarlak olması veya Dünya'nın diğer şekilde değil de Güneş'in etrafında dönmesi gibi kabul ederler. Buna inanmamak gülünç olur.
Kumsaldaki bi kum taneciğinin üstünde yaşayan mikroorganizmadan farksız olan insan nasıl herşeyin merkezi olduğu ve herşeyin insana hizmet etmek için varolduğu küstahlığına kapılabilir?
Kaynak:
http://www.facebook.com/pages/Beyindeki-Süpernova
http://www.facebook.com/karikateist
İnsanların büyük çoğunluğundaki yanılgılardan biri de evrenin insanı sınav yapmak için yaratıldığı görüştür. Bu iddianın ne kadar abes olduğu fikri üzerine hazırlanan bir video...
Insanlar zamanın %99.9999'unda yoktu, evrenin %99.99999'den fazlası boş, bize gelene kadar çok fazla yok oluşlar olmuş (göktaşları, vulkanlar vs.). Halen evrenin bize yönelik bir amacı olduğunu mu düşünüyorsunuz? Peki bağırsaktaki bakteri olsaydınız, insanların amacı bize ideal havasız bir yaşama ortamı sağlamak olduğunu mu düşünürdünüz ?