Araplar İslamiyet öncesi dönemde Kabe'deki 360 tane put arasından en yükseği, en güçlüsü olarak ay tanrısını görüyor ve buna Al-ilah (en güçlü ilah) diyor, ellerini iki yana açarak ona dua ediyorlardı. İngiltere'deki British Museumun Babil Bölümü B kısmında bulunan aşağıdaki heykeller Arap paganlarının bu inancını gösteren önemli bulgulardandır: Arapçada "ilah" olan tanrı kelimesi İslamiyetle beraber "Allah" a dönüştürüldü. Ay tanrısı Al-ilah erkek kabul ediliyordu ve dişi güneş tanrıçası ile evliydi. Üç kızı vardı. Bunların adları Al-lat, Al-Uzzat ve Al-Menat idi.
Küçük katkılarınız kanalın geleceği için büyük bir kar topuna dönüşebilir. Bu sizin sayenizde olacak. ; https://www.youtube.com/redirect?q=https%3A%2F%2Fwww.patreon.com%2Fkutuphanegorevlisi&redir_token=WSxygnbpdosL9E6LUzMYX58KOb98MTU2MjI3NTUzMUAxNTYyMTg5MTMx&v=jGx3EgRGpV8&event=video_description
Kanalıma Abone Olmak İçin; https://goo.gl/q13gUj
Kitap Oynatma Listeleri
Sil Baştan - Ken Grimwood Kitap Dinle; https://goo.gl/7Hv3Lc
Denemeler - Montaigne Kitap Dinle; https://goo.gl/GgDbJN
Babam Turan Dursun Kitap Dinle; https://goo.gl/zcp9nm
GILGAMIŞ | Muazzez İlmiye ÇIĞ | Kitap Dinle; https://goo.gl/wj3IRo
Semavi Dinlerin Sümer'deki Kökenleri; https://goo.gl/o4CNBr
Game of Thrones Taht Oyunları; https://goo.gl/TTtNsa
Sadist | Stephen King; https://goo.gl/rBXUHc
Antik Mısır Gizemleri; https://goo.gl/1yb2V5
"İslam herhangi bir tanrı tarafından değil, Muhammed tarafından Muhammed için yaratıldı, insanların yararı için değil. Bu benim vardığım sonuç. Kuran bunu açıkça gösteriyor.
Sözde ayetler iddia edildiği üzre cennetteki Kuran kopyasından okunarak, Allah'ın ağzından çıkar çıkmaz yazılmamıştır. Allah Kuran'da genel olarak 3.şahıs olarak yer almaktadır, sanki birisi onu tanımlıyor veya ona güzellik atfediyormuşçasına. Bu kişi elbette Muhammed'den başkası değildir. Kuran onun vaazları ve emirlerinin akılda kalanlarının kullanılarak takipçileri tarafından oluşturulan bir koleksiyondur.
Kuran'ın cennette önceden var olduğu, Muhammed'in başına gelen herşeyin Allah tarafından önceden belirlenip Muhammed'i 23 yıl süresince ara sıra aldığı ayetler boyunca sahne kuklası gibi Allah tarafından oynatıldığı fikri inanılası gibi değildir.
Bunun yanı sıra ayetlerde Muhammed'in kişisel ilişkileri ve arzuları üzerinde gereğinden fazla durulmuştur. Muhammed tüm gücü eline almak için kendine bir diktatörlük kurmuş ve koşulsuz itaat beklemiştir. Çağlar boyunca tanrısal rehberlik sunduğunu iddia eden tüm insanlar gibi Muhammed'in de Kuran'da sunduğu üzre kendi sözlerinden başka hiçbir kanıtı yoktu. Dürüst olmak gerekirse bu sözler hiç de ikna edici değil. Benim inancım müslümanların kendilerini bu görmeye ikna edecekleri."
-CreativeFreedoms
Orjinal videonun sahibi:
http://www.youtube.com/user/CreativeFreedoms
Altyazılandıran:
http://www.youtube.com/user/greennautilus
http://www.turandursun.com/forumlar
http://www.turandursun.com
http://www.mucizeyalanlari.com/
http://www.evrimteorisi.org
http://www.turandursun.net
http://www.facebook.com/pages/Turan-Dursun/174422300551?v=wall
Bizler Türkiyeli ateistler olarak dinlerin, insanların geçmiş zamanlardaki doğayı anlama ve anlamlandırma çabası olduğunu ve herhangi bir objektif kanıta dayanmayan bu doğaüstü iddialara şartlanmışlığın aşılması gerektiğini düşünüyoruz.
Dinlere ve diğer doğaüstü kavramlara inanmasak da bizler her bireyin inanç özgürlüğüne saygı duyuyoruz. İnanç özgürlüğüne saygı duymamız onları dinlerinin/inançlarının gereklerinden alıkoyma gibi anti demokratik eylemleri kınadığımız ve bundan kaçındığımız anlamına geliyor. Ancak inanç özgürlüğüne saygı duymak, inançlara koşulsuz saygı göstermek demek değildir. Bu ikisi çoğu kez inançlı insanlar tarafından karıştırılmakta ve "herkesin dinlere saygı duyma şartı" gibi ifade özgürlüğünü engelleyici yöntemlere başvurulmasına sebep olmaktadır.
Dinler birer felsefi düşüncedir ve bizler hiçbir düşünceye koşulsuz saygının dayatılmaması gerektiğine inanıyoruz. Bir başka deyişle dinlerin de diğer düşünceler gibi normale indirgenip tartışılması, sorgulanması gerektiğini düşünüyoruz. Bizler söylemlerimizle insanları değil, düşünceleri hedef alıyoruz çünkü düşüncelerin değil, insanların haklara sahip olduğuna inanıyoruz. Dolayısıyla hiç kimsenin "dini inancıma hakaret edildi, mağdurum" deme hakkının olmadığını düşünüyoruz. Eğer inandığınız şeylerin eleştirilmesinden ve doğru kabul ettiklerinizin sarsılmasından endişe ediyorsanız, ateist içerikli yazı ve medya unsurlarını takip etmeyiniz. Buna herkesin gücü yetmektedir, kimse kimseye zorla bir şey izletmiyor.
Eğer ateizmin ne olduğunu merak ediyor ve ateizmin dayanakları konusunda bilgi sahibi olmak istiyorsanız şu yazı dizisini öneririz: http://www.ozgurdusuncehareketi.org/biz-kimiz/
****
TAKİP EDİN:
FACEBOOK: https://www.facebook.com/greenernautilus
TWITTER: https://twitter.com/GreenerNautilus
BLOG: http://greenernautilus.tumblr.com/
****
Royalty free music by: http://www.neosounds.com/
"Greek gods part 1" image by ~bodiechan
http://bodiechan.deviantart.com/art/Greek-Gods-Part-1-142325383
2009'da TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi'ndeki Darwin skandalından (http://www.hurriyet.com.tr/gundem/111...) sonra başlayan evrim tartışmaları ekranlara da yansımıştı. Celal Şengör ise jeoloji profesörü olmasına rağmen ilahiyat öğrencilerinin bilim ve evrim karşıtı (daha doğrusu ezberleyip geldikleri) sorularına ustalıkla cevap vermişti.
Programın başlarında Şengör'ün insanın evrimini anlatma çabalarına rağmen, soru-cevap bölümüne gelindiğinde eğitim sisteminin kurbanı bir neslin Dunning-Kruger sendromundan nasıl nasiplendiğine tanık olduk. Bu kısımdaki genç de konuyla ilgili en ufak bir bilgisi olmamasına rağmen bir bilim insanına kafa tutmak için ezber bellediği soruları kendinden çok emin bir şekilde soruyor ve sorularına tek tek cevap geldikçe daha da hırslanıyor. Konuyu öğrenmek ve anlamak için sormadığı çok açık değil mi? O salonda kulaklarını gerçeklere kapatmış kitlenin toplumun çoğunluğunu oluşturması da bir o kadar acı değil mi? Anlamaya ihtiyaç duymuyoruz, çünkü bize ezberletilenlerin güvenilir alanında olmak rahatlık veriyor. Gerçekleri anlamak içinse ayrı bir efor sarfetmek ve o konforlu alanı aşmak gerekmekte.