"İslam herhangi bir tanrı tarafından değil, Muhammed tarafından Muhammed için yaratıldı, insanların yararı için değil. Bu benim vardığım sonuç. Kuran bunu açıkça gösteriyor.
Sözde ayetler iddia edildiği üzre cennetteki Kuran kopyasından okunarak, Allah'ın ağzından çıkar çıkmaz yazılmamıştır. Allah Kuran'da genel olarak 3.şahıs olarak yer almaktadır, sanki birisi onu tanımlıyor veya ona güzellik atfediyormuşçasına. Bu kişi elbette Muhammed'den başkası değildir. Kuran onun vaazları ve emirlerinin akılda kalanlarının kullanılarak takipçileri tarafından oluşturulan bir koleksiyondur.
Kuran'ın cennette önceden var olduğu, Muhammed'in başına gelen herşeyin Allah tarafından önceden belirlenip Muhammed'i 23 yıl süresince ara sıra aldığı ayetler boyunca sahne kuklası gibi Allah tarafından oynatıldığı fikri inanılası gibi değildir.
Bunun yanı sıra ayetlerde Muhammed'in kişisel ilişkileri ve arzuları üzerinde gereğinden fazla durulmuştur. Muhammed tüm gücü eline almak için kendine bir diktatörlük kurmuş ve koşulsuz itaat beklemiştir. Çağlar boyunca tanrısal rehberlik sunduğunu iddia eden tüm insanlar gibi Muhammed'in de Kuran'da sunduğu üzre kendi sözlerinden başka hiçbir kanıtı yoktu. Dürüst olmak gerekirse bu sözler hiç de ikna edici değil. Benim inancım müslümanların kendilerini bu görmeye ikna edecekleri."
-CreativeFreedoms
Orjinal videonun sahibi:
http://www.youtube.com/user/CreativeFreedoms
Altyazılandıran:
http://www.youtube.com/user/greennautilus
http://www.turandursun.com/forumlar
http://www.turandursun.com
http://www.mucizeyalanlari.com/
http://www.evrimteorisi.org
http://www.turandursun.net
http://www.facebook.com/pages/Turan-Dursun/174422300551?v=wall
Bu videoda İslam'da kadının yeri tartışmasına son noktayı koyuyoruz.
/Nisa 34 ayeti (Diyanet Vakfı meali)
Allah'ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması sebebiyle ve mallarından harcama yaptıkları için erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudur. Onun için sâliha kadınlar itaatkârdır. Allah'ın kendilerini korumasına karşılık gizliyi (kimse görmese de namuslarını) koruyucudurlar. Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve (bunlarla yola gelmezlerse) dövün. Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü Allah yücedir, büyüktür.
http://www.kuranmeali.org/4/nisa_suresi/34.ayet/kurani_kerim_mealleri.aspx
/video geçen hadis ve kaynak
3273 - Hz. Ömer (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Erkege, hanimini ne sebeple dövdügü sorulmaz." Ebu Davud, Nikah 43, (2147)
http://www.enfal.de/kutub/erkegin-haklari.htm
Kaynak:
http://www.facebook.com/karikateist
Dinlerdeki ahlak anlayışını ayetlerle gözler önüne seren süper bir yapıt. Dinlerde ne isterseniz var aslında, kölelik, insan kaçırma, tecavüz, hayvanlara işkence, bebeklerin katledilmesi, insan kurban, katliam ve ölüm. Güzel ahlak sizce gerçekten tanrıdan mı geliyor ? İzleyin ve tekrar düşünün.
2009'da TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi'ndeki Darwin skandalından (http://www.hurriyet.com.tr/gundem/111...) sonra başlayan evrim tartışmaları ekranlara da yansımıştı. Celal Şengör ise jeoloji profesörü olmasına rağmen ilahiyat öğrencilerinin bilim ve evrim karşıtı (daha doğrusu ezberleyip geldikleri) sorularına ustalıkla cevap vermişti.
Programın başlarında Şengör'ün insanın evrimini anlatma çabalarına rağmen, soru-cevap bölümüne gelindiğinde eğitim sisteminin kurbanı bir neslin Dunning-Kruger sendromundan nasıl nasiplendiğine tanık olduk. Bu kısımdaki genç de konuyla ilgili en ufak bir bilgisi olmamasına rağmen bir bilim insanına kafa tutmak için ezber bellediği soruları kendinden çok emin bir şekilde soruyor ve sorularına tek tek cevap geldikçe daha da hırslanıyor. Konuyu öğrenmek ve anlamak için sormadığı çok açık değil mi? O salonda kulaklarını gerçeklere kapatmış kitlenin toplumun çoğunluğunu oluşturması da bir o kadar acı değil mi? Anlamaya ihtiyaç duymuyoruz, çünkü bize ezberletilenlerin güvenilir alanında olmak rahatlık veriyor. Gerçekleri anlamak içinse ayrı bir efor sarfetmek ve o konforlu alanı aşmak gerekmekte.
Richard Dawkins gençlere yönelik olarak Evren, Dünya, canlılar ve diğer birçok konuya ilişkin sorulara bilimle cevap verdiği son kitabı The Magic of Reality'deki "İlk İnsan Kimdi?" adlı bölümde bahsi geçen, gözle görülemeyen evrimi (diğer bir deyişle bakteri ve virüslerdeki kadar hızlı görülmeyen) kavrayabilmemiz için bir düşünce deneyi gerçekleştiriyor. Evrim sürekli devam eden bir süreç. Bu yüzden milyonlarca yıllık bir ağaç üzerinde sadece belli duraklardaki dallara bakarak çeşitli isimler veriyoruz: Homo sapiens (modern insan), Homo erectus, Homo neanderthalensis gibi... Hepsi bu zincirin bir devamı olduğundan ilk insan kimdi sorusu da anlamını yitiriyor. Önce bebek, sonra çocuk, sonra yetişkin, en sonunda da yaşlanmamız gibi bu kesintisiz süreç hep devam ediyor ve bebeklik, çocukluk vs. diye adlandırdığımız, ancak kendimizde göremediğimiz bu aşamaları fotoğraf karelerine aldığımızda bir ayrım yapabiliyoruz ancak.
Kitap bir yayınevi tarafından henüz Türkçe'ye çevrilme aşamasında.
Klişe bir laf ama adamlar uzaya araç gönderirken, İslam dünyasında hâlâ dünya düz mü değil mi diye tartışılması gerçekten trajik. Bu tartışma birçok müslümana bile saçma gelecektir eminim. Ancak konu din olunca ve her şeyin ölçütü kutsal kitaplar olarak görüldüğünde, gerçeklerin orada yazanlara uydurulması bilindik bir durum haline gelmekte. İşte bu sebeple, 1975 yılında Suudi Arabistan'ın en önemli din otoritesi kabul edilen Şeyh Abdul Aziz Bin Baz tarafından Dünya'nın düz olduğu fetvası verilmiş ve buna inanmayanların dinsiz kabul edilerek, cezelandırılması gerektiği bildirilmiştir. Bugün, ülkemizde, hadisleri baz alarak Adem'in dinozorlarla aynı dönemde yaşadığını ve 30 m. uzunlukta olduğunu söyleyen biyoloji profesörlerimiz varken, dünyanın düz olduğunu söyleyen uzmanlar hiçbir müslümanı da şaşırtmamalı. ("Kuran'da Dünya'nın düz olarak geçtiğini söyleyenlere itirazınız var da, evrim yalandır diyenlere niye yok?" diye bir soru yönlendirilebilir kendilerine.)
Şüphesiz buna inananlar sadece müslümanlar değil. 1956 yılında Britanya'da, Flat Earth Society (Düz Dünya Cemiyeti) adıyla, Dünya'nın düz olduğunu savunan ve bugün hala aktif olan bir organizasyon bile kuruldu. Bilim karşıtlığı hiçbir zaman popülaritesini yitirmiyor.
Konuyla ilgili olarak aşağıdaki kaynaklara bakmanızı da tavsiye ederim:
http://www.bilimfelsefedin.org/?p=377
http://suphecimelek.wordpress.com/2010/05/21/gunesin-battigi-yer/
http://www.mucizeyalanlari.com/gunesin-gidis-istikameti/
http://wikiislam.net/wiki/Flat_Earth_and_the_Qur%27an (İngilizce)
http://www.loc.gov/exhibits/world/images/s104.jpg (Zekeriya bin Mahmut el Kazvini'nin 16. yy'da Arapça'dan Türkçe'ye çevrilmiş astronomi kitabı Acaibul Mahlukat'tan alınan bu tasvirde, Dünya bir büyükbaş hayvanın üzerinde duran düz bir disk olarak tasvir ediliyor.)
Bütün kötü şeylerde bir hayır vardır diye boşuna demiyorlar, daha kötüsü de olabilirdi, en kötüsü olduğunda bile öldü de kurtuldu, Allah çektirmedi denir. Birisi aykırı bir şey söylediğinde ölen bırakılıp, etrafındakilerin sabrı sınanıyor denir ve o şekilde o kişi de susturulur.
Bizler Türkiyeli ateistler olarak dinlerin, insanların geçmiş zamanlardaki doğayı anlama ve anlamlandırma çabası olduğunu ve herhangi bir objektif kanıta dayanmayan bu doğaüstü iddialara şartlanmışlığın aşılması gerektiğini düşünüyoruz.
Dinlere ve diğer doğaüstü kavramlara inanmasak da bizler her bireyin inanç özgürlüğüne saygı duyuyoruz. İnanç özgürlüğüne saygı duymamız onları dinlerinin/inançlarının gereklerinden alıkoyma gibi anti demokratik eylemleri kınadığımız ve bundan kaçındığımız anlamına geliyor. Ancak inanç özgürlüğüne saygı duymak, inançlara koşulsuz saygı göstermek demek değildir. Bu ikisi çoğu kez inançlı insanlar tarafından karıştırılmakta ve "herkesin dinlere saygı duyma şartı" gibi ifade özgürlüğünü engelleyici yöntemlere başvurulmasına sebep olmaktadır.
Dinler birer felsefi düşüncedir ve bizler hiçbir düşünceye koşulsuz saygının dayatılmaması gerektiğine inanıyoruz. Bir başka deyişle dinlerin de diğer düşünceler gibi normale indirgenip tartışılması, sorgulanması gerektiğini düşünüyoruz. Bizler söylemlerimizle insanları değil, düşünceleri hedef alıyoruz çünkü düşüncelerin değil, insanların haklara sahip olduğuna inanıyoruz. Dolayısıyla hiç kimsenin "dini inancıma hakaret edildi, mağdurum" deme hakkının olmadığını düşünüyoruz. Eğer inandığınız şeylerin eleştirilmesinden ve doğru kabul ettiklerinizin sarsılmasından endişe ediyorsanız, ateist içerikli yazı ve medya unsurlarını takip etmeyiniz. Buna herkesin gücü yetmektedir, kimse kimseye zorla bir şey izletmiyor.
Eğer ateizmin ne olduğunu merak ediyor ve ateizmin dayanakları konusunda bilgi sahibi olmak istiyorsanız şu yazı dizisini öneririz: http://www.ozgurdusuncehareketi.org/biz-kimiz/
****
TAKİP EDİN:
FACEBOOK: https://www.facebook.com/greenernautilus
TWITTER: https://twitter.com/GreenerNautilus
BLOG: http://greenernautilus.tumblr.com/
****
Royalty free music by: http://www.neosounds.com/
"Greek gods part 1" image by ~bodiechan
http://bodiechan.deviantart.com/art/Greek-Gods-Part-1-142325383
Nisa 34.Ayet: Allah´ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması sebebiyle ve mallarından harcama yaptıkları için erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudur. Onun için sâliha kadınlar itaatkârdır. Allah´ın kendilerini korumasına karşılık gizliyi (kimse görmese de namuslarını) koruyucudurlar. Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve (bunlarla yola gelmezlerse) dövün. Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü Allah yücedir, büyüktür.
Mustafa Öztürk anlatıyor.
(Talak 4)
Diyanet İşleri :
Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla, henüz âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. Hamile olanların bekleme süresi ise, doğum yapmalarıyla sona erer. Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona işinde bir kolaylık verir.
Peygamberin Hz. Aişe ile evliliği :
Buhari hadis no : 1553
Ben altı yaşında bir kız iken Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem beni akd ve nikâh eylemişti. (Üç sene sonra) biz Medîne`ye hicret ettik. Hâris İbn-i Hazrec oğullarının menziline indik. Müteâkıben ben, sıtmaya tutuldum. Bu cihetle saçım döküldü. (Hastalıktan kurtulduktan sonra) saçım gürleşti, uzayıp omuzlarıma döküldü. Bir kere ben, arkadaşlarımla berâber salıncakta oynarken annem Ümmü Rumân bana doğru geldi ve beni çağırdı. Ben de annemin yanına geldim. Beni ne edeceğini bilmiyordum. Annem elimi tuttu. Tâ evin kapısı önün (e geldiğimizde ora) da beni durdurdu. Ben de yorgunluktan kaba kaba soluyordum. Nihâyet soluğum biraz yatıştı. Sonra annem biraz su aldı. Onunla yüzümü, başımı sıvazladı. Sonra beni eve koydu. Evde Ensâr`dan birtakım kadınlar hazır bulunyordu. Bunlar bana: - Hayır ve bereket üzere geldin, hayırlı kısmet getirdin! di(ye alkışla) dılar. Annem beni bu kadınlara teslîm etti. Bunlar da benim kılığımı, kıyâfetimi düzlediler ve Resûlullah`a teslîm ettiler. Beni hiçbir şey sıkmadı. Ancak Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`i habersiz görünce sıkıldım. (Resûlullah bir sedir üzerine oturmuştu. Yanında Ensâr erkeklerinden, kadınlarından oturanlar vardı. Beni Resûlullah yanına oturttu). Ensâr kadınları beni Resûlullah`a takdîm ettiklerinde ben dokuz yaşında bir kızdım.
Kategori
Kişiler ve Bloglar
Lisans
Standart YouTube Lisansı
55 Yorum
Varsayılan profil fotoğrafı
Herkese açık bir yorum ekle…
Richard Dawkins
Richard Dawkins tarafından sabitlendi
Richard Dawkins
9 ay önce (düzenlendi)
Kur'an Talak 4
Diyanet İşleri :
Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla, henüz âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. Hamile olanların bekleme süresi ise, doğum yapmalarıyla sona erer. Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona işinde bir kolaylık verir.
Peygamberin Hz. Aişe ile evliliği :
Buhari hadis no : 1553
Ben altı yaşında bir kız iken Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem beni akd ve nikâh eylemişti. (Üç sene sonra) biz Medîne`ye hicret ettik. Hâris İbn-i Hazrec oğullarının menziline indik. Müteâkıben ben, sıtmaya tutuldum. Bu cihetle saçım döküldü. (Hastalıktan kurtulduktan sonra) saçım gürleşti, uzayıp omuzlarıma döküldü. Bir kere ben, arkadaşlarımla berâber salıncakta oynarken annem Ümmü Rumân bana doğru geldi ve beni çağırdı. Ben de annemin yanına geldim. Beni ne edeceğini bilmiyordum. Annem elimi tuttu. Tâ evin kapısı önün (e geldiğimizde ora) da beni durdurdu. Ben de yorgunluktan kaba kaba soluyordum. Nihâyet soluğum biraz yatıştı. Sonra annem biraz su aldı. Onunla yüzümü, başımı sıvazladı. Sonra beni eve koydu. Evde Ensâr`dan birtakım kadınlar hazır bulunyordu. Bunlar bana: - Hayır ve bereket üzere geldin, hayırlı kısmet getirdin! di(ye alkışla) dılar. Annem beni bu kadınlara teslîm etti. Bunlar da benim kılığımı, kıyâfetimi düzlediler ve Resûlullah`a teslîm ettiler. Beni hiçbir şey sıkmadı. Ancak Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`i habersiz görünce sıkıldım. (Resûlullah bir sedir üzerine oturmuştu. Yanında Ensâr erkeklerinden, kadınlarından oturanlar vardı. Beni Resûlullah yanına oturttu). Ensâr kadınları beni Resûlullah`a takdîm ettiklerinde ben dokuz yaşında bir kızdım.?
LG Chem, la division chimie de LG Group, a signé un partenariat de distribution exclusif pour la France et la Belgique avec Laboderm - filiale de Novomed Group spécialisée en dermatologie et médecine esthétique - pour la distribution de sa gamme YVOIRE, génération innovante de produits de comblement injectables à base d’acide hyaluronique (AH) réticulé d’origine non-animale.
La gamme YVOIRE révolutionne l’offre des produits de comblement. Sa technologie exclusive « HICE » (High Concentration Equalized) se caractérise d’un côté par un haut poids moléculaire pour un effet plus durable et une plus forte élasticité, et de l’autre par une très faible concentration d’agent réticulant BDDE (Butyl Diglycidyl Ether), garantissant plus de sécurité. Au total, sa composition résulte en des produits homogènes, faciles à injecter (fluidité et régularité) et plus résistants à la dégradation enzymatique.
La gamme se décline en trois catégories de produits (« Classic », « Volume », « Contour ») avec ou sans lidocaïne (pour plus de confort), offrant aux praticiens de larges possibilités d’interventions personnalisées selon les patients.
To view the multimedia release go to:
https://www.multivu.com/players/fr/8392651-lg-chem-laboderm-distributeur-yvoire/