Girl Scouts of the USA (GSUSA), today on Giving Tuesday, is dispelling stereotypes about female leadership and demonstrating the importance of investing in girls who make a difference in the world. A newly unveiled Girl Scout PSA and anthem bring to life the unique Girl Scout programming that enables girls—from kindergarten through high school—to practice leadership. This new campaign effort is revealed alongside preliminary data that, for the first time, articulates what girls are doing on a daily basis to take the lead and make the world a better place. The Girl Scout program encourages girls to be leaders at every age, and a donation to Girl Scouts on Giving Tuesday goes further than the Girl Scout organization—it is an investment in girls who, in turn, invest their time, talents, and leadership in the present and future well-being of our world.
To view the multimedia release go to:
http://www.multivu.com/players/English/7914751-girl-scouts-of-the-usa-giving-tuesday/
Kumsaldaki bi kum taneciğinin üstünde yaşayan mikroorganizmadan farksız olan insan nasıl herşeyin merkezi olduğu ve herşeyin insana hizmet etmek için varolduğu küstahlığına kapılabilir?
Kaynak:
http://www.facebook.com/pages/Beyindeki-Süpernova
http://www.facebook.com/karikateist
Konuşmanın tamamı: http://www.youtube.com/watch?v=XQyFRYCttyY
Felsefe Günleri'nde konuşan Prof. Dr. Örsan Öymen ünlü, şüpheci Yunan filozof olan Sextus Empirikus'un (Empirizmin kurucusudur) Tanrı'nın varlığının niçin bilinemeyeceğine dair 3 maddelik argümanına değiniyor.
Sextus Empirikus kimdir?
http://tr.wikipedia.org/wiki/Sextus_Emprikus
İngilizce Vikipedi'de daha ayrıntılı bilgi yer alır:
http://en.wikipedia.org/wiki/Sextus_Empiricus
Felsefe Günleri'nin tüm bölümleri için:
http://www.youtube.com/playlist?list=PL42oFb4iYcS7OuhXti79JxHYYxhq7CSKs&feature=view_all
Richard Dawkins gençlere yönelik olarak Evren, Dünya, canlılar ve diğer birçok konuya ilişkin sorulara bilimle cevap verdiği son kitabı The Magic of Reality'deki "İlk İnsan Kimdi?" adlı bölümde bahsi geçen, gözle görülemeyen evrimi (diğer bir deyişle bakteri ve virüslerdeki kadar hızlı görülmeyen) kavrayabilmemiz için bir düşünce deneyi gerçekleştiriyor. Evrim sürekli devam eden bir süreç. Bu yüzden milyonlarca yıllık bir ağaç üzerinde sadece belli duraklardaki dallara bakarak çeşitli isimler veriyoruz: Homo sapiens (modern insan), Homo erectus, Homo neanderthalensis gibi... Hepsi bu zincirin bir devamı olduğundan ilk insan kimdi sorusu da anlamını yitiriyor. Önce bebek, sonra çocuk, sonra yetişkin, en sonunda da yaşlanmamız gibi bu kesintisiz süreç hep devam ediyor ve bebeklik, çocukluk vs. diye adlandırdığımız, ancak kendimizde göremediğimiz bu aşamaları fotoğraf karelerine aldığımızda bir ayrım yapabiliyoruz ancak.
Kitap bir yayınevi tarafından henüz Türkçe'ye çevrilme aşamasında.
Bu konudaki kararı siz kendiniz verin:
Kalpleri vardır, bununla kavrayıp anlamazlar (Araf-179), yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki, düşünecek kalpleri, işitecek kullakları olsun (Haç-46), kuranı anlamamaları için kalpleri üzerine perdeler, kulaklarına da ağırlık koyarız (Isa-46),
Richard Dawkins bu din ile bilimin arasındaki farkı çok süper bir şekilde anlatıyor. Biri diğerinin yerine konduğunda durumun ne kadar anmlamsız ve komik olduğunu görebilirsiniz. Düşünmek ve biraz da eğlenmek için güzel bir video.
Göğüsleri yeni tomurcuklanmış iri gözlü hurilere kavuşmak, dolu kadehler ve ipek giysilere kavuşmak için neler yapılması gerektiğini anlatılıyor, tabii yerseniz...
Kişinin mensub olduğu din -ezici çoğunluk için- özgür bir tercih midir, yoksa çevresinden devraldığı sosyal gerçekliğin bir parçası mı? Herhangi başka bir dinin egemen olduğu bir coğrafyada o dine mensup insanların çocuğu olarak dünyaya gelseydiniz de yine şimdiki dininizi mi seçerdiniz? Dünya insanlığının çoğunluğunun ''Hak Din''e mensup olmayışında nasıl bir ilahi hikmet var dersiniz? Kendi yarattığı insanların büyük çoğunluğunu yanlış coğrafyada doğdu diye ebedi cehennemde cezalandıracak bir Tanrı anlayışı, adalet algınıza uyuyor mu?
http://www.turandursun.com/forumlar
http://www.turandursun.com
http://www.mucizeyalanlari.com/
http://www.evrimteorisi.org
http://www.turandursun.net
http://www.facebook.com/pages/Turan-Dursun/174422300551?v=wall
Bu videoda Celal Şengör kurbanın nasıl ortaya çıktığını herkesin anlayacağı şekilde anlatıyor. Kısacası anlatmak gerekirse simşek gibi doğa olaylarından korkan insanlar onu yumuşatmak için en değerli varlığı olan yemekleri şimşeğe sunuyor. Çünkü daha mantıklı başka bir şey aklına gelmiyor.
Programın tamamı: http://www.youtube.com/watch?v=KXvB547qq2c
2009'da TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi'ndeki Darwin skandalından (http://www.hurriyet.com.tr/gundem/111...) sonra başlayan evrim tartışmaları ekranlara da yansımıştı. Celal Şengör ise jeoloji profesörü olmasına rağmen ilahiyat öğrencilerinin bilim ve evrim karşıtı (daha doğrusu ezberleyip geldikleri) sorularına ustalıkla cevap vermişti.
Programın başlarında Şengör'ün insanın evrimini anlatma çabalarına rağmen, soru-cevap bölümüne gelindiğinde eğitim sisteminin kurbanı bir neslin Dunning-Kruger sendromundan nasıl nasiplendiğine tanık olduk. Bu kısımdaki genç de konuyla ilgili en ufak bir bilgisi olmamasına rağmen bir bilim insanına kafa tutmak için ezber bellediği soruları kendinden çok emin bir şekilde soruyor ve sorularına tek tek cevap geldikçe daha da hırslanıyor. Konuyu öğrenmek ve anlamak için sormadığı çok açık değil mi? O salonda kulaklarını gerçeklere kapatmış kitlenin toplumun çoğunluğunu oluşturması da bir o kadar acı değil mi? Anlamaya ihtiyaç duymuyoruz, çünkü bize ezberletilenlerin güvenilir alanında olmak rahatlık veriyor. Gerçekleri anlamak içinse ayrı bir efor sarfetmek ve o konforlu alanı aşmak gerekmekte.