Mustafa Öztürk anlatıyor.
(Talak 4)
Diyanet İşleri :
Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla, henüz âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. Hamile olanların bekleme süresi ise, doğum yapmalarıyla sona erer. Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona işinde bir kolaylık verir.
Peygamberin Hz. Aişe ile evliliği :
Buhari hadis no : 1553
Ben altı yaşında bir kız iken Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem beni akd ve nikâh eylemişti. (Üç sene sonra) biz Medîne`ye hicret ettik. Hâris İbn-i Hazrec oğullarının menziline indik. Müteâkıben ben, sıtmaya tutuldum. Bu cihetle saçım döküldü. (Hastalıktan kurtulduktan sonra) saçım gürleşti, uzayıp omuzlarıma döküldü. Bir kere ben, arkadaşlarımla berâber salıncakta oynarken annem Ümmü Rumân bana doğru geldi ve beni çağırdı. Ben de annemin yanına geldim. Beni ne edeceğini bilmiyordum. Annem elimi tuttu. Tâ evin kapısı önün (e geldiğimizde ora) da beni durdurdu. Ben de yorgunluktan kaba kaba soluyordum. Nihâyet soluğum biraz yatıştı. Sonra annem biraz su aldı. Onunla yüzümü, başımı sıvazladı. Sonra beni eve koydu. Evde Ensâr`dan birtakım kadınlar hazır bulunyordu. Bunlar bana: - Hayır ve bereket üzere geldin, hayırlı kısmet getirdin! di(ye alkışla) dılar. Annem beni bu kadınlara teslîm etti. Bunlar da benim kılığımı, kıyâfetimi düzlediler ve Resûlullah`a teslîm ettiler. Beni hiçbir şey sıkmadı. Ancak Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`i habersiz görünce sıkıldım. (Resûlullah bir sedir üzerine oturmuştu. Yanında Ensâr erkeklerinden, kadınlarından oturanlar vardı. Beni Resûlullah yanına oturttu). Ensâr kadınları beni Resûlullah`a takdîm ettiklerinde ben dokuz yaşında bir kızdım.
Kategori
Kişiler ve Bloglar
Lisans
Standart YouTube Lisansı
55 Yorum
Varsayılan profil fotoğrafı
Herkese açık bir yorum ekle…
Richard Dawkins
Richard Dawkins tarafından sabitlendi
Richard Dawkins
9 ay önce (düzenlendi)
Kur'an Talak 4
Diyanet İşleri :
Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla, henüz âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. Hamile olanların bekleme süresi ise, doğum yapmalarıyla sona erer. Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona işinde bir kolaylık verir.
Peygamberin Hz. Aişe ile evliliği :
Buhari hadis no : 1553
Ben altı yaşında bir kız iken Nebî salla`llahu aleyhi ve sellem beni akd ve nikâh eylemişti. (Üç sene sonra) biz Medîne`ye hicret ettik. Hâris İbn-i Hazrec oğullarının menziline indik. Müteâkıben ben, sıtmaya tutuldum. Bu cihetle saçım döküldü. (Hastalıktan kurtulduktan sonra) saçım gürleşti, uzayıp omuzlarıma döküldü. Bir kere ben, arkadaşlarımla berâber salıncakta oynarken annem Ümmü Rumân bana doğru geldi ve beni çağırdı. Ben de annemin yanına geldim. Beni ne edeceğini bilmiyordum. Annem elimi tuttu. Tâ evin kapısı önün (e geldiğimizde ora) da beni durdurdu. Ben de yorgunluktan kaba kaba soluyordum. Nihâyet soluğum biraz yatıştı. Sonra annem biraz su aldı. Onunla yüzümü, başımı sıvazladı. Sonra beni eve koydu. Evde Ensâr`dan birtakım kadınlar hazır bulunyordu. Bunlar bana: - Hayır ve bereket üzere geldin, hayırlı kısmet getirdin! di(ye alkışla) dılar. Annem beni bu kadınlara teslîm etti. Bunlar da benim kılığımı, kıyâfetimi düzlediler ve Resûlullah`a teslîm ettiler. Beni hiçbir şey sıkmadı. Ancak Resûlullah salla`llahu aleyhi ve sellem`i habersiz görünce sıkıldım. (Resûlullah bir sedir üzerine oturmuştu. Yanında Ensâr erkeklerinden, kadınlarından oturanlar vardı. Beni Resûlullah yanına oturttu). Ensâr kadınları beni Resûlullah`a takdîm ettiklerinde ben dokuz yaşında bir kızdım.?
Bizler Türkiyeli ateistler olarak dinlerin, insanların geçmiş zamanlardaki doğayı anlama ve anlamlandırma çabası olduğunu ve herhangi bir objektif kanıta dayanmayan bu doğaüstü iddialara şartlanmışlığın aşılması gerektiğini düşünüyoruz.
Dinlere ve diğer doğaüstü kavramlara inanmasak da bizler her bireyin inanç özgürlüğüne saygı duyuyoruz. İnanç özgürlüğüne saygı duymamız onları dinlerinin/inançlarının gereklerinden alıkoyma gibi anti demokratik eylemleri kınadığımız ve bundan kaçındığımız anlamına geliyor. Ancak inanç özgürlüğüne saygı duymak, inançlara koşulsuz saygı göstermek demek değildir. Bu ikisi çoğu kez inançlı insanlar tarafından karıştırılmakta ve "herkesin dinlere saygı duyma şartı" gibi ifade özgürlüğünü engelleyici yöntemlere başvurulmasına sebep olmaktadır.
Dinler birer felsefi düşüncedir ve bizler hiçbir düşünceye koşulsuz saygının dayatılmaması gerektiğine inanıyoruz. Bir başka deyişle dinlerin de diğer düşünceler gibi normale indirgenip tartışılması, sorgulanması gerektiğini düşünüyoruz. Bizler söylemlerimizle insanları değil, düşünceleri hedef alıyoruz çünkü düşüncelerin değil, insanların haklara sahip olduğuna inanıyoruz. Dolayısıyla hiç kimsenin "dini inancıma hakaret edildi, mağdurum" deme hakkının olmadığını düşünüyoruz. Eğer inandığınız şeylerin eleştirilmesinden ve doğru kabul ettiklerinizin sarsılmasından endişe ediyorsanız, ateist içerikli yazı ve medya unsurlarını takip etmeyiniz. Buna herkesin gücü yetmektedir, kimse kimseye zorla bir şey izletmiyor.
Eğer ateizmin ne olduğunu merak ediyor ve ateizmin dayanakları konusunda bilgi sahibi olmak istiyorsanız şu yazı dizisini öneririz: http://www.ozgurdusuncehareketi.org/biz-kimiz/
****
TAKİP EDİN:
FACEBOOK: https://www.facebook.com/greenernautilus
TWITTER: https://twitter.com/GreenerNautilus
BLOG: http://greenernautilus.tumblr.com/
****
Royalty free music by: http://www.neosounds.com/
"Greek gods part 1" image by ~bodiechan
http://bodiechan.deviantart.com/art/Greek-Gods-Part-1-142325383
Bilim Karşısındaki Engelleri Aşmak (Break the Science Barrier) - Bölüm 1
Richard Dawkins bilim alanında tanıdık bir isim. Çok satan bir dizi kitabı, Gen Bencildir, Kör Saatçi ve Olasılıksızlık Dağına Tırmanmak (Kuzey Yayınları tarafından Türkçe'ye çevriliyor) ile evrim hakkındaki bakışımızı değiştirdi. Bu yıl (1995) Bilimin Halkça Anlaşılması kürsüsünün ilk Oxford'lı profesörü oldu. Şimdi de bilime bakışımızı değiştirmek istiyor.
Bu çok ağır bir top. Gerçek bir gülleden daha ağır çünkü dayanıklı kurşundan yapıldı. İnsan kafasından on kat daha ağır. Şimdi sizden istediğim bu noktaya doğru gitmeniz, topu burnunuza doğru tutmanız. Topu bırakın ve aynı noktada durun. Newton'ın enerji korunumu kanunu nedeniyle bu topun burnunuzun ucunda aniden durup size zarar vermeyeceğinden emin olabilirsiniz. Şu anda bu deneye katılmak isteyen gönüllü var mı?
O halde kendim yapmak durumundayım.
Asıl sorun bilimin doğal hayatımızın bir parçası olmamasıdır. Hepimiz bu deneyde bir tehlike olmadığını bilmeliyiz. Bilimin bize böyle söylediğini bilmeliyiz. Ancak belli ki hepimiz böyle yapmıyoruz. Benim bu programdaki amacım ise bilimin hayatımızda neden önemli bir yer tutması gerektiğini göstermek.
Bilime sırtımızı döndüğümüz ve bilim karşıtlığını kucakladığımız an, yüzyüze kalacağımız tehlikeleri göstermeyi umuyorum. Ve bilimin ne yapabileceğini anlamadan alacağımız riskleri...
Başlamak için en uygun yer her şeyin başlangıcına gitmek olacak. Evrenin kökeni hakkında bilmediğimiz çok şey var ve araştırmaya devam etmeliyiz. Fakat evrimsel yaşamın büyük resmi hiç şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkmıştır.
Dünya yaklaşık 4.5 milyar yaşında. Ve kısa bir süre sonra, ilk bir milyar yılda ilk canlı hücreler ortaya çıktı ve bunun ardından hepimiz türedik, tüm bitkiler, tüm hayvanlar, tüm insanlar...
Bu kanıtlanmış bir olgudur. Tüm canlılar hepimiz kuzeniz. Bilim insanları bunu, dünyanın düz değil, yuvarlak olması veya Dünya'nın diğer şekilde değil de Güneş'in etrafında dönmesi gibi kabul ederler. Buna inanmamak gülünç olur.
Bütün kötü şeylerde bir hayır vardır diye boşuna demiyorlar, daha kötüsü de olabilirdi, en kötüsü olduğunda bile öldü de kurtuldu, Allah çektirmedi denir. Birisi aykırı bir şey söylediğinde ölen bırakılıp, etrafındakilerin sabrı sınanıyor denir ve o şekilde o kişi de susturulur.
Bu güzel animasyon insan oluşumunu en baştan anlatıyor. Her şey bir toz bulutu ile başladı. Güneşin ve dünyanın oluşumu, hayatın oluşumu, evrimin aşamaları çok güzel anlatılmış bu videoda.
Bir kişinin inançsız olmasında tuhaf hiçbir şey yok. Tuhaf olan dinci basının "Allah'ı DA yokmuş!" vurgusuyla Serra Yılmaz'ı hedefe almasının normal karşılanması (dinsizin sözlükteki ikinci anlamı "acımasız" olan bir toplumun zihninde de dinsiz diye nitelenen biri için hoş düşünceler oluşması beklenmez). Dinsizim diyenin boyu uzamıyor (ama dinsizliğin olumsuz algılandığı bir toplumda bunu milyonların önünde söylemek çok değerli), fakat siz ahlak anlayışınızın ne kadar sahte olduğunu benzeri kişileri sırf dinsiz oldukları için ahlaksız, acımasız, topluma zararlı insanlarmış göstererek defalarca kanıtlıyorsunuz.
http://www.haber7.com/guncel/haber/947610-serra-yilmazin-allaha-inanci-da-yokmus
Bu videoda Celal Şengör kurbanın nasıl ortaya çıktığını herkesin anlayacağı şekilde anlatıyor. Kısacası anlatmak gerekirse simşek gibi doğa olaylarından korkan insanlar onu yumuşatmak için en değerli varlığı olan yemekleri şimşeğe sunuyor. Çünkü daha mantıklı başka bir şey aklına gelmiyor.
Programın tamamı: http://www.youtube.com/watch?v=KXvB547qq2c
2009'da TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi'ndeki Darwin skandalından (http://www.hurriyet.com.tr/gundem/111...) sonra başlayan evrim tartışmaları ekranlara da yansımıştı. Celal Şengör ise jeoloji profesörü olmasına rağmen ilahiyat öğrencilerinin bilim ve evrim karşıtı (daha doğrusu ezberleyip geldikleri) sorularına ustalıkla cevap vermişti.
Programın başlarında Şengör'ün insanın evrimini anlatma çabalarına rağmen, soru-cevap bölümüne gelindiğinde eğitim sisteminin kurbanı bir neslin Dunning-Kruger sendromundan nasıl nasiplendiğine tanık olduk. Bu kısımdaki genç de konuyla ilgili en ufak bir bilgisi olmamasına rağmen bir bilim insanına kafa tutmak için ezber bellediği soruları kendinden çok emin bir şekilde soruyor ve sorularına tek tek cevap geldikçe daha da hırslanıyor. Konuyu öğrenmek ve anlamak için sormadığı çok açık değil mi? O salonda kulaklarını gerçeklere kapatmış kitlenin toplumun çoğunluğunu oluşturması da bir o kadar acı değil mi? Anlamaya ihtiyaç duymuyoruz, çünkü bize ezberletilenlerin güvenilir alanında olmak rahatlık veriyor. Gerçekleri anlamak içinse ayrı bir efor sarfetmek ve o konforlu alanı aşmak gerekmekte.
Richard Dawkins bu videoda, teistlerin tüccar mantığı ile sıkça sorduğu "biz yanılıyorsak bişey kaybetmeyiz, ama siz yanılıyorsanız ahirette cezalandırılacaksınız" klişesini, kendine has mizahi bir üslupla yanıtlıyor.
Dinlerin hikayesi çok çok eskilere dayandığını biliyor musunuz ? Nuh tufanın Gılgamış Destan'ından, Musanın bebek iken sepette kurtarılması Akkad Sargon'un efsanesine, 10 emirin bir dağda tanrı tarafından verilmesi, bir bakirenin doğum yapması, paskalya, noel, yeniden diriliş, çarmıha gerilme gibi birçok şey mısır inancına dayandığını biliyor muydunuz ? İzleyin ve görün.
Evrenimizin ve canlılığın zannedildiği gibi mükemmel işlememesidir. Aslında karma karışık bir sistemin olduğudur. Ancak biz insanlar evrene baktığımızda bir düzen gördüğümüzü zannederiz fakat her şey tesadüfidir ve düzensizdir.